SÜKUT SOFRASI

Sükut sofrasında ekmek isterim kuru olsun bir yudum su kafi
Ne aklımı yiyeyim ne de haksız bir lokma
Sadece sükut olsun

Sükut meydanında yiğitçe bir ölüm isterim bağır çağır yalvar yakarsın acılı olsun hayatım gibi kısa ve öz oldun bu sefer

Sükut sofrasında aşk isterim o bana baksın
ben onun göz nurundan yanayım ama o canımın acıdığını bilmesin

Sükut toprağına düşsün bedenim su gibi düşeyim toprağa toprak incinmesin can vereyim can olayım toprağa yeniden yeniden doğayı bin şükür her bir doğuşta

Sükut işte aklımın duvarlarından yollarına dolambaçsız ıssız düz bir yol inişsiz ve çıkışsız  bir yol sana
Beni ben eden içimdeki sana gelmek ve gitmek olmadan eksiksiz tastamam

Sükut içinde bir sofrada bir lokma kursağa takılmadan incitmeden incinmeden ihtiyaç kadar ne eksik ne fazla

Sükut toprağına bir ölüm bir çukurda çukurda ben ölümde yaşamak inadına bin yıl deselerde bu bedene bu günah ağır gelir artık sükut hafifletir mi bilmem ki

Dilsiz bir dünyada bu kadar gürültü beni yer bitirir yeter diyesim geliyor ama kudurmuş bu aleme söz yetmez ki kıyamet yeter gel gör ki zaten kıyamet daha ne olsun ki kıyan kırana bir dünyada kıyamsız kıyamet kopar ama kimse duymaz görmez bilmez

Sadece bir dirhem skut

SHARE THIS

Author:

Previous Post
Next Post